Erdoğan, İtalya için bir tür şah mat olan tüm Libya hükümetini İstanbul'da ağırlıyor

(Massimiliano D'Elia tarafından) İtalya ile Türkiye arasında satranç tahtasında oynanan maç, İstanbul'un yeni bir hamlesine, bir nevi şah mata işaret ediyordu. Bugün yeni kurulan Libya hükümetinin tamamı Türkiye'ye gidecek. Cumhurbaşkanı Abdul Hamid Muhammed Dbeibah, aralarında Genelkurmay Başkanı ve Merkez Bankası başkanının da bulunduğu 13 bakandan oluşan bir heyete başkanlık edecek. Diplomatik kaynaklar toplantının bir süredir planlandığını söylese de son günlerde bir ivmelenme yaşandığını söyleyenler de var. Sebebi basit; İtalya'ya ama her şeyden önce Libya'daki ve Yunan adalarından Libya'ya kadar tüm Akdeniz'deki çıkarlarımıza cevap vermek. Draghi'nin geçen perşembe günü, İtalya'dan resmi bir özür gelmediği halde Erdoğan'ı "diktatör" olarak tanımlayan açıklamasına verilen yanıt, ekonomik olarak da çıkarlarımıza müdahale etmektir. Türkiye'nin 169 milyon avro değerindeki Leonardo AW-70 helikopterlerinin tedarikini askıya alması tesadüf değil. Ayrıca Türkiye'deki en büyük fındık ekimlerinden birine sahip olan İtalyan Ferrero da sarsılıyor. Toplamda 1500'e yakın İtalyan firması Anadolu'da pandemi öncesi 17 milyar avro civarında bir ticaret için iş yapıyor.

Libya'ya dönersek, Türkiye'nin stratejisi incelikli. Trablus'u General Hafter'in birliklerine ve özel Rus şirketi Wagner'in paralı askerlerine karşı savunan Erdoğan, bugün Libya hükümetinden hesap soracak. Bu sadece bölgede halihazırda mevcut olan 130 Türk şirketine sipariş garantisi vermek değil, belki daha fazlasıdır. Kuzey Afrika ülkesinden gelen göç akışını istediği zaman yönetebilmek veya yönlendirebilmek, NATO'daki Türk varlığına karşı her zaman ihtiyatlı davranan ve eski Osmanlı İmparatorluğu'nun NATO'ya girmesi konusunda daha da çekingen davranan İtalya ve Avrupa'yı vurmak için belirleyici bir stratejik silahtır. Avrupa topluluğu. Erdoğan planında başarılı olsaydı tüm eski kıtayı kontrol altına alacaktı. Doğusunda Suriyeli mülteciler, güneyinde ise Libya'dan Afrika'nın her yerinden gelen göçmenler var.

Ancak Erdoğan Libya'dan daha fazlasını isteyebilir. 2018 yılında imzalanan ve Türkiye-Libya deniz yetki alanını oluşturan mutabakatın devamı. Akdeniz'i ikiye böler ve Yunanistan'a çok ciddi zarar verir. Geçmişte Saipem'in keşif gemileriyle Türk askeri gemilerinin korkutması üzerine geri adım atmak zorunda kalan Eni'mizin de çıkarlarının olduğu bölge.

İtalyan hükümetinin resmi özrünü beklerken, Akdeniz'in en sıcak ortamında bir hamle daha bekleniyor. Belki de Dışişleri Bakanı Di Maio'nun ABD'deki misyonu kesin çözüm olabilir: Libya ve ötesindeki Yıldızlar ve Çizgiler'den koşulsuz destek istemek.

Erdoğan, İtalya için bir tür şah mat olan tüm Libya hükümetini İstanbul'da ağırlıyor