Katar'da yaşanan dramatik durum, Af Uluslararası Raporu

Uluslararası Af Örgütü geçen ay krizden doğrudan etkilenen 44 kişiyle bir araya geldi ve krizin insan hakları üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla Katar İçişleri, Dışişleri ve İslam İşleri Bakanlıkları'nın yanı sıra Ulusal İnsan Hakları Komitesi'nden yetkililerle görüşmelerde bulundu.

Bölgede altı aydan uzun bir süre önce başlayan ve halen devam eden siyasi anlaşmazlığın ardından Körfez ülkelerinde yaşayan binlerce kişi dengede kalıyor.

Aile birimlerinin olası ayrılmasına ilişkin Haziran ayında ifade edilen korkular doğrulandı. Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu Araştırma Direktörü Lynn Maalouf, Suudi Arabistan, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin aldığı tedbirlerin aile hayatı, eğitim ve ifade özgürlüğü haklarını ihlal ettiğini söyledi. Bu süre zarfında, bu ülkelerdeki yetkililer, pek çok karma ailenin dramatik ayrılıklara maruz kaldığı etkilenenlerin acılarını hafifletmek için çok az şey yaptı.

En endişe verici yönü ise görünürde bir çözüm bulunmaması. İkincisi, "Suudi Arabistan, Bahreyn ve Emirlik'te kendi hükümetlerinin aldığı önlemleri eleştirmeye cesaret edenler, ifade özgürlüğüne açık ve tehlikeli bir saldırı olarak ağır cezalarla tehdit edildiler". Açıklamanın devamına göre pek çok kişi, Uluslararası Af Örgütü'ne, misilleme korkusuyla devam eden kriz hakkında akrabalarıyla telefonda konuşmaktan korktuklarını söyledi. Üstelik siyasi krizin ardından gıda fiyatlarının artması, düşük ücret düzeyleri nedeniyle göçmen işçileri nüfusun geri kalanından daha fazla zor durumda bırakıyor. Uluslararası Af Örgütü, onların yapmak zorunda kaldıkları seçimin, ailelerine daha az para göndermek ya da Katar'da daha kötü beslenmek arasında olduğunu öne sürüyor.

Katar'da yaşanan dramatik durum, Af Uluslararası Raporu