Trump: Kudüs - Orta Doğu için sonuçları ne

(Roberta PREZIOSA tarafından) Filistin'in geleceği üzerine düşünce akımı her zaman iki sonsuz hipotez üzerine salınır: monostatik bir ve bistatik bir hipotez.

Filistinli Arap aydınları Akdeniz'e Ürdün'den toprak uzantılı bir monostatuale çözümün kaçınılmaz söz ve Araplar ve Yahudiler yaşadığı. Aynı zamanda, ABD hükümetleri bistatuale çözümün mantra yankılandı var. Her iki öneri nedeniyle oradaki Filistinli Arap ve Yahudi etnik grupların doğaya uygulayan sınırları, bu dış ideolojik etkilere farklı üzerine 1947 beri kazanılan hikaye, tehlikeli günlük yaşam, av biriken için: Araplar Filistin'i, İncil'de kaydedilen vaat Land inanıyoruz Ortadoğu ve ultra Ortodoks Yahudilerin Yahudi kimliğinin fikri nefret etmek.

İsrailliler ve Filistinliler için kutsal bir yer olan Kudüs'ün durumu son derece tartışmalı. Filistinliler Doğu Kudüs'ü geleceğin Filistin devletinin başkenti olarak görürken, İsrail daima Kudüs'ü başkent olarak görüyor.

ABD yönetim yetkilileri, ABD Başkanı Donald Trump'in Washington DC'deki Ulusal Savunma Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada bugün Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdıracağını söyledi.

Ancak Amerikan hükümetinin temsilcileri, Kudüs'ün başkent olarak tanınmasının ertelenmesinin "barışa hiçbir katkıda bulunmadığını" vurguladı.

Bu bağlamda, bunun bir barış ulaşmış değil fakat kendi içinde tanıma Yahudiler ve Filistinliler arasında daha derin bir sürtüşme, mutlaka, barış sürecine daha fazla fayda getirmeyeceğini neden olacağını doğru olduğunu belirtmek gerekir.

Bu tanımayla, Birleşik Devletler, 1948'da gerçekleşen devletin kurulmasından bu yana bunu yapacak ilk ülke olacaktı.

Amerikan kaynaklarına göre, ABD büyükelçiliğinin Tel Aviv'den Kudüs'e transfer süreci hemen gerçekleşmeyecek. Bir yer bulmak, finanse etmek ve ardından yeni karargahı inşa etmek gerekeceğinden, operasyon gerçekleşmeden önce her halükarda yıllar sürmelidir.

Bir ABD yetkilisi "Başkan kampanyasından birçok başkan adayları tarafından yapılmış bir sözünün merkezi sözünü tutuyor." Dedi Obama'nın Kahire'deki konuşması 4 2009 Haziran ayında, örneğin, olaylar dell'11 Eylül 2001 sonra kötüleşti, Batı ve Müslüman dünyası arasında yeni bir ilişkinin başlangıcı oldu. konuşmasında Obama, yeni bir diyalog ve bütün Arap dünyasına İsrail-Filistin sorununun istenilen çözümü için zemin hazırlamıştır.

Başkan Obama ve Trump Ortadoğu barış süreci için farklı görüş ve stratejiler sunuyor: Kesinlikle Trump'in stratejisi hem Cumhuriyetçiler hem de Demokratlar'ın son Amerikan başkanlarının stratejilerinden çok farklı.

Amerikalı kaynaklar, İsrailliler ve Filistinliler bu konuda hemfikirler ve kalıcı bir barış anlaşması imzalarsa, Trump'ın "iki devletli bir çözümü" desteklemeye hazır olduklarını da belirttiler.

Bu denklem, ancak, hiç de kolay çeşitli nedenlerden dolayı görünmüyor: Her iki "Bölgedeki ve dünyadaki güvenlik ve istikrar, barış sürecinin bu kararın tehlikeli sonuçlar," o vurgulamak istediği gibi, bir telefon görüşmesinde Trump türk Başkanı Erdoğan dün belirttiği gibi Amerikalı meslektaşı Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve çünkü, "Kudüs Müslümanlar için kırmızı çizgidir."

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da "kaygısını" dile getirdi ve Kudüs'ün statüsüyle ilgili sorunun İsraillilerle Filistinliler arasındaki barış görüşmeleri çerçevesinde düzenlenmesi gerektiğini hatırlattı.

Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, bu bağlamda, "barış sürecini yeniden başlatma çabalarına odaklanmalı ve bu çabaları baltalayabilecek herhangi bir eylemden kaçınmalıyız" dedi.

Karar üzerindeki gerginlik o kadar yüksek ki, ABD hükümeti çalışanlarının hem Kudüs'ün Eski Şehri'ne hem de Batı Şeria'ya, İsrail'in işgal ettiği ve Kudüs'e bitişik Filistin topraklarına seyahat etmesini yasakladı.

Bugün Trump, Kudüs'e verilen kararda diplomatik olarak izole edilmiş gibi duruyor.

Gerçekte, Kudüs'ün ilan ettiği ilan, Ortadoğu'daki barış sürecini güçlendirmek için prodromal olmayacak: Gerçekten.

Barış sürecinde müzakere edilmemiş çözümler genellikle özünde terörizme neden olan eşitsizlikleri güçlendirir.

11 Eylül olayları 2001'tan sonra ABD tarafından başlatılan "Teröre Karşı Küresel Savaş "'ın kazanılması çok uzak: Aslında.

Trump'ın Kudüs'teki kararı, Ortadoğu tiyatrosunun istikrarsızlığı üzerinde öngörülemeyen sonuçlar doğuracak kadar büyük bir etkiye sahip olacak.

 

Trump: Kudüs - Orta Doğu için sonuçları ne