Başyazı
Çinli yetkililer, İranlı mevkidaşlarından Husilerin Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırılarını durdurmak için müdahale etmelerini istedi. Aksi takdirde Pekin'le ticari ilişkiler bozulabilir. Haber, İranlı ve Çinli diplomatların anonimlik şartıyla ortaya çıkardığı bazı düşüncesizliklere göre yalnızca Reuters ajansı tarafından aktarıldı.
Çin, ticari çıkarlarının tehlikede olduğunu bildirmiş, bu nedenle İran'ın Husileri itidalli davranmaları konusunda uyarmasını önermişti.
Husilerin Gazze'deki Filistin davasını desteklemek için gerçekleştirdiği saldırılar, nakliye ve sigorta maliyetlerini önemli ölçüde artırdı ve Asya ile Avrupa arasındaki önemli ticaret yolunun kullanımını büyük ölçüde sekteye uğrattı. Çin gemileri tarafından da yaygın olarak kullanılan bir rota.
Ancak Çinli yetkililer Reuters'e, İran'ın ticari ilişkiler üzerindeki yansımaları konusunda doğrudan tehdit edilmediğini açıklığa kavuşturmak istedi. Kızıldeniz'deki kriz de dahil olmak üzere genel çıkarlar tartışıldı. İranlı kaynaklar, Pekin'in, Çin'e bağlı gemilerin vurulması veya ülkenin çıkarlarının herhangi bir şekilde zarar görmesi halinde Tahran'da derin hayal kırıklığı yaşayacağını açıkça belirttiğini söyledi.
Çin, on yılı aşkın bir süredir İran'ın en büyük ticaret ortağı olmasına rağmen ticaret ilişkileri dengesiz. Çinli petrol rafinerileri geçen yıl İran'ın ham ihracatının %90'ından fazlasını satın alırken, İran petrolü Çin'in ham ithalatının yalnızca %10'unu oluşturuyor.
Ancak Çin İran için önemli olsa da Tahran'ın Gazze, Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen'deki Husilerle de güçlü bağları var. Bu bölgesel ittifaklar ve öncelikler İran'ın gelecekteki kararlarında kritik bir rol oynuyor.
Çin, önemli petrol alımları ve gelecekteki yatırımlara olan ilgisi nedeniyle İran üzerinde oldukça fazla etkiye sahip. Ancak şu ana kadar Çin, Husi meselesinin ötesine geçen çeşitli jeopolitik nedenlerden dolayı bu tür bir etkiyi kullanmak konusunda isteksiz davrandı.
İran'ın Çin'in taleplerine nasıl cevap vereceği konusunda belirsizlik olduğu için de ne olacağını göreceğiz. Çünkü Pekin, İran'ın umutsuzca ihtiyaç duyduğu az sayıdaki yatırım kaynağından biri. Bu nedenle Orta Doğu ülkesi, Çin'in taleplerini kendi bölgesel öncelikleri ve ittifaklarıyla dengelemeye çalışırken kendisini hassas bir konumda bulabilir.
Bültenimize abone!