Andrea Pinto tarafından
Son yıllarda deniz altı telekomünikasyon ve elektrik kabloları, giderek gerginleşen hibrit çatışma bağlamında Rusya ile NATO üyesi ülkeler arasındaki sessiz savaşın hedefi haline geldi. Ülkeler arasında bağlantı ve enerji tedariğinin sağlanması için gerekli olan bu kablolar özellikle hassastır, deniz yatağına dağılmıştır ve sürekli izlenmesi zordur. Dünyadaki internet trafiğinin yaklaşık %99'u bu kablolardan geçerken, yalnızca küçük bir kısmı uyduları kullanıyor. Bu altyapılara verilecek herhangi bir hasar, tüm ulusları izole edilmiş, güçsüz ve felç bırakacak şekilde yıkıcı sonuçlara yol açabilir.
Baltık Denizi'ndeki son olaylar bu büyüyen tehdidin altını çiziyor. Aralık ayında, İsveç sularında iki telekomünikasyon kablosunun kopmasından kısa bir süre sonra Finlandiya'yı Estonya'ya bağlayan elektrik kablosu Estlink 2 hasar gördü. Finlandiyalı yetkililer, ambargolu petrolü taşımakla görevli bir "hayalet filonun" parçası olduğundan şüphelenilen bir Rus gemisi olan Eagle-S tankerinin olaya karıştığından şüpheleniyorlar. Bu filo, genellikle uluslararası sularda açıklanmayan amaçlarla çalışan, sabotaj veya casusluk faaliyetleri için gelişmiş ekipmanlar kullanan gemilerden oluşuyor. Buna yanıt olarak Finlandiya, kargoyu denetleyerek ve kalan kabloları korumak için devriyeler göndererek gözetim operasyonlarını hızlandırdı.
Bu arada Avrupa Birliği de Rus gemilerine karşı yeni yaptırımlar tehdidinde bulunarak ve denizaltı kablolarının korunmasını iyileştirmeye yönelik girişimleri duyurarak bir tavır aldı. Bunlar arasında daha gelişmiş tespit teknolojilerinin ve su altı onarım yeteneklerinin tanıtılması yer alıyor. Ancak sorun Baltık bölgesiyle sınırlı değil. Atlantik ve Akdeniz'de, gelişmiş dinleme ve su altı operasyon yetenekleriyle donatılmış Yantar ve Kildin gibi Rus gemilerinin su altı kablolarını takip ettiği görüldü. Örneğin Yantar'ın Britanya, Fransa ve İtalya kıyılarında seyrederken, muhtemelen sabotaj cihazları yerleştirme veya casusluk operasyonları yürütme konusunda endişeleri artırdığı bildirildi.
Bu durum, deniz yatağının gözetimini güçlendirerek yanıt vermeye başlayan NATO ülkeleri için bir zorluk teşkil ediyor. Son yıllarda kabloların durumunu izlemek ve herhangi bir anormalliği tespit etmek için su altı drone ve robotların kullanımında artış yaşanıyor. Ancak kazaların sayısı artmaya devam ediyor; her yıl yaklaşık 150-200 denizaltı kablosu kesintisi kaydediliyor ve bunların çoğu doğal nedenlere veya deniz kazalarına atfediliyor. Buna rağmen NATO üyesi ülkeler, bu olayların çoğunun aslında stratejik mesajlar göndermek veya Batılı ulusların tepki kapasitesini test etmek için tasarlanmış hedefli operasyonların sonucu olduğundan şüpheleniyor.
Özellikle Finlandiya, şüpheli gemilere el koyarak ve bunları denetleyerek güçlü bir tepki gösterdi. Bu yaklaşım, yüklerine savaş gemileriyle eşlik etmekle tehdit eden Rusya'nın tepkisine yol açtı. Baltık ülkeleri aynı zamanda, Almanya veya Polonya gibi diğer ülkelerden gelen kuvvetlerin de katılımını göz önünde bulundurarak, kritik altyapılarının korunmasını güçlendirmek için müttefikleriyle birlikte çalışıyor.
Rusya'nın eylemleri, doğrudan silahlı çatışmaya başvurmadan kritik altyapıyı istikrarsızlaştırmayı amaçlayan hibrit savaş stratejisinin bir parçası. Bu strateji kablo sabotajının yanı sıra dezenformasyon operasyonlarını ve siber saldırıları da içeriyor. Sorumluluğu kesin olarak atfetmenin zorluğu, kararlı bir şekilde yanıt vermeyi zorlaştırıyor ve bu taktiklerin kademeli olarak artırılmasını destekliyor.
Artık NATO ve üye ülkelerine bu tehditlere karşı etkili çözümler bulmaları çağrısında bulunuluyor. Öneriler arasında, hasar onarımlarını finanse etmek için Rus varlıklarına el konulması ve hayalet filoların faaliyetlerini sınırlandıracak uluslararası önlemlerin alınması da yer alıyor. Ancak bu girişimlerin etkinliği, siyasi farklılıklara ve birçok üye devletin başına bela olan iç krizlere rağmen, birleşik ve koordineli bir cephenin sürdürülebilmesine bağlı olacaktır.
Finlandiya örneği, Rusya ve diğer düşman aktörlerin bu tür saldırıları normalleştirmesini önlemek için sert tepki verilmesi gerektiğini gösteren, sorunun nasıl ele alınacağına dair bir örnek teşkil ediyor.
REKLAMLARINIZ İÇİN: info@prpchannel.com
Bültenimize abone!