ABD ile Ukrayna, iki ülke arasındaki ilişkilerde dönüm noktası oluşturabilecek ve küresel jeopolitik istikrarı etkileyebilecek mineraller konusunda bir çerçeve anlaşması imzalamaya yaklaşıyor. Petrol ve doğalgaz gibi stratejik kaynakları kapsayan anlaşma, Ukrayna'da kalıcı barışın önünü açabilir
kaydeden Antonio Adriano Giancane
Mayıs ayı, ABD, Ukrayna ve Rusya arasındaki jeopolitik dinamiklerde önemli bir dönüm noktası olabilir. Zira, sadece stratejik kaynakları değil, aynı zamanda Ukrayna'da kalıcı barışın önünü de açabilecek bir anlaşma olasılığı söz konusu olabilir. Yetkililer, ABD ile Ukrayna'nın petrol, gaz ve diğer önemli enerji emtiaları da dahil olmak üzere minerallerin çıkarılması ve yönetimini kapsayan bir çerçeve anlaşması imzalamaya yakın olduğunu söyledi. Tüm bunlar, müzakerelerde dönüm noktası oluşturan bir dizi diplomatik görüşmenin ardından bu hafta içinde resmiyet kazanabilir.
Şubat ayında Trump yönetiminin Kiev'den daha önce yapılan askeri yardımları geri ödenecek kredi olarak değerlendirmesini istemesiyle başlayan müzakerelerde yaşanan ilk gerginliklere rağmen, Ukrayna'nın tutumunun artık galip geldiği görülüyor. Ukrayna Başbakanı tarafından teyit edildiği üzere Denys ShmyhalDaha önce yapılan yardımların anlaşmaya dahil edilmeyeceği konusunda mutabakata varıldı. Bu gelişme, iki ülke arasındaki ilişkilerdeki en karmaşık sorunlardan birini çözebilecek bir anlaşmanın önünü açtı.
Çatışmanın çözümüne olan bağlılığının bir başka göstergesi olarak Başkan Trump, Zelensky cenaze töreni sırasında Roma'da Papa Francesco. Bu gayrı resmi toplantı, Trump'ın Zelensky'yi "iyi bir iş çıkardın" ve Ukrayna liderinin artık daha "sakin" ve bir anlaşmaya varmaya hazır. Ancak Trump, her iki taraftan da taviz verilmemesinden, özellikle de Rus füzelerinin Ukrayna topraklarına vurmaya devam etmesinden duyduğu hayal kırıklığını dile getirmekten geri kalmadı.Putin'in ateş etmeyi bırakmasını, oturup bir anlaşma imzalamasını istiyorum" dedi ABD Başkanı.
Öte yandan Kremlin, Sovyetlerin II. Dünya Savaşı'ndaki zaferinin kutlanacağı 8-10 Mayıs tarihleri arasında tek taraflı ateşkes müzakerelerine hazır olduğunu duyurdu. Ancak Rusya'nın önerdiği barış şartları hâlâ son derece ağır. Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Moskova için barışın kaçınılmaz olarak beş Ukrayna bölgesinin ilhakının uluslararası alanda tanınması ve Ukrayna'nın asla NATO'ya katılmayacağının garanti edilmesinden geçtiğini yineledi. Bunlara uluslararası yaptırımların kaldırılması ve Rusya Merkez Bankası'nın 300 milyar dolarlık dondurulmuş rezervlerinin iade edilmesi talebi de ekleniyor. "Ukrayna'nın silahsızlandırılması ve Nazilerden arındırılması esastır" diye ekledi Lavrov.
Ukrayna ise Moskova'nın şartlarını reddederek Rusya'dan derhal düşmanlıklara son vermesini istedi. Ukrayna Dışişleri Bakanı, Andriy SybihaRusya'yı 8 Mayıs'a kadar beklenmeden çatışmaları derhal durdurmaya çağırdı.Rusya gerçekten barış istiyorsa derhal ateşkes yapmalı", diye ilan etti Sybiha.
ABD-Ukrayna çerçeve anlaşması öncelikle madencilik sektörünü ilgilendiriyor ve uygulanması ülkenin tüm doğal kaynaklarını etkileme potansiyeli taşıyor olsa da, siyasi ve stratejik etkileri çok büyük. Gaz ve petrol de dahil olmak üzere enerji kaynaklarına erişim, yalnızca Ukrayna ekonomisini canlandırmakla kalmayacak, aynı zamanda uluslararası alanda yeni bir güç dengesi belirleyecektir. Anlaşma, yaptırımların ve uluslararası baskının Kremlin üzerinde baskı oluşturmaya devam ettiği bir ortamda aylardır süren barış görüşmelerinin ardından önemli bir atılımı temsil ediyor.
Şimdi, Kiev ve Washington'dan gelen iyimser açıklamaların resmi imzaya dönüşüp dönüşmeyeceği ve ateşkes ihtimalinin, günümüzün en yıkıcı çatışmalarından birine son vermeye yetip yetmeyeceği merakla bekleniyor. Böylesine hassas bir ortamda atılacak her adım bölgenin ve uluslararası ilişkilerin geleceği açısından hayati önem taşıyabilir.
REKLAMLARINIZ İÇİN: info@prpchannel.com
Bültenimize abone!