Millennials ve 50 üzerinde İK

Y kuşağı, hiper-dijitalleşmiş ve huzursuz gençler şirketlere giriyor ve 50'li yaşların üzerindeki, deneyim ve alanda uzun yıllara dayanan zengin kesimle çatışıyor. Bu, tüm dünyada, özellikle de İtalya'da şirketlerin karşılaştığı zorluktur.

Demografik evrim, dijital devrimin çocuklarının, "Y Kuşağı" olarak adlandırılan, sürekli olarak akıllı telefonlar ve tabletlerle bağlantı kuran ve aynı zamanda belirgin bir hipersosyallik (Twitter'dan Facebook'a) sergileyen gençlerin işgücü piyasasındaki görünümünü belirledi. Bunların yanında, yaşları ilerlemiş ancak yine de çalıştıkları şirketlerin ihtiyaçlarını karşılayabilen ve etraflarındakilerle her zaman paylaşılmayan bir uzmanlığa güvenen bir işçi sınıfı var. Avrupa'da ve özellikle İtalya'da yaşlanma, çalışma çağındaki insanlarla yaşlılar arasındaki ilişkinin yaşlılar lehine olduğu demografik piramidi değiştiriyor. Ancak şimdi, şu anki 60 yaşındakiler yeni 30 yaşındakiler ve piramit tersine dönüyor. Giderek daha az sayıda çocuk doğuyor ve şirketler insan sermayesini organize etmek için yeni stratejiler uygulamaya zorlanıyor. Boşlukları doldurabilecek, nitelikli kişileri, genç "Y Kuşağı"nı ve aynı zamanda daha yaşlı ve daha yetenekli çalışanları çekebilecek gerekli işe alımları hesaba katan bir "iş gücü" politikasına ihtiyacımız var.

Önemli olan bir süredir şirkette çalışan ve emekliliğe yaklaşan personeldeki "potansiyelin" belirlenmesi, verimliliği koruyan yeni çözümlerin belirlenmesi ve yeni motivasyon tekniklerinin geliştirilmesidir. BMW vakasıyla ilgili bir şeyler okuyordum. Ergonomik koltuklar ve büyüteçler kullanmak gibi basit hilelerle bir üretim hattını yaşlı işçilere uyum sağlayacak şekilde değiştirdiler. Diğer Amerikan şirketleri, üretim tesislerinin bulunduğu iklim koşullarına göre 50 yaş üstü işçilere konforlu koşullar sağladı. Şirketlerin İK yöneticilerinin yeniden tanımlanması gereken yeni bir nesil olacak. Y kuşağı uzlaşmaya daha az istekli, "her şeyin hemen" olmasını istiyorlar ve fedakarlık yapma eğilimleri babalarına göre daha düşük. Kendilerini, birkaç yıl önce düşünülemez olan dijital ağlar ve sosyal ağlar merkezli, dünyaya bakış açılarıyla uyumlu liderler olarak hayal ediyorlar.

Bu nedenle "eski ile yeniyi" birleştirerek, çalışma dünyasının arketipini 2050 yılında her yaşlıya 4 işçi düşeceği yeni mantıkla yeniden tasarlamak.

Millennials ve 50 üzerinde İK